Boşanma sonrası çocukların bakım ve eğitimi konusunda en çok gündeme gelen konulardan biri ortak velayettir. Ortak velayet, hem annenin hem de babanın çocuğun eğitimi, sağlığı ve genel yaşamı konusunda eşit sorumluluğa sahip olduğu bir uygulamadır. İlk bakışta adil ve yapıcı gibi görünse de bazı durumlarda ciddi sorunlara yol açabilir. Bu yazıda, ortak velayetin zararları nelerdir, hangi durumlarda daha riskli hale gelir ve aile dinamiklerine nasıl etkilerde bulunur gibi soruların detaylarına inilecektir.
Ortak Velayet Nedir?
Ortak velayet, boşanmış ebeveynlerin çocuğun velayet hakkını eşit şekilde paylaştığı bir sistemdir. Hukuken her iki ebeveyn de çocuğun sağlık, eğitim, sosyal yaşam ve genel gelişimiyle ilgili karar alma süreçlerine katılır. Ancak bu düzenleme her zaman uyumlu bir ilişki yürütülmesini gerektirir.
Ortak Velayetin Psikolojik Etkileri
Çocukların gelişim sürecinde en önemli ihtiyaçları güven duygusudur. Ancak ortak velayet sürecinde sürekli yer değişimi ve farklı ev kuralları çocuklarda aidiyet sorunu, kaygı bozuklukları ve dikkat eksikliği gibi psikolojik etkiler doğurabilir.
Güven Duygusunda Zayıflama
Çocukların iki ev arasında gidip gelmesi güven duygularını zedelerken, stabil bir aile ortamı hissini azaltır.
Aidiyet Sorunu Oluşabilir
İki farklı evde büyüyen çocuklar, kendilerini tam olarak ait hissedemedikleri için kimlik gelişiminde zorluk yaşayabilirler.
Ebeveynler Arasındaki İletişim Sorunları
Ortak velayet başarılı bir şekilde yürütülebilmesi için ebeveynler arasında sağlıklı iletişim olması gerekir. Ancak boşanma sonrası taraflar arasında düşmanlık ya da iletişim eksikliği varsa bu durum çocuğun zarar görmesine neden olabilir.

Karar Alma Süreçlerinde Çatışma
Çocuğun okul, sağlık veya yaşam alanıyla ilgili kararların alınmasında yaşanan anlaşmazlıklar çocuğun gelişimini olumsuz etkileyebilir.
Manevi Baskı Oluşabilir
Çocuklar çoğu zaman taraflar arasında kalabilir ve birini tercih etmek zorundaymış gibi hissedebilir. Bu durum onları psikolojik olarak zorlar.
Sosyal ve Eğitimsel Aksaklıklar
Ortak velayet sürecinde çocukların sürekli yer değiştirmesi, arkadaş ilişkileri ve okul performansında istikrarsızlık yaratabilir. Bu da sosyal gelişimlerini olumsuz etkileyebilir.
Akademik Performansta Dalgalanmalar
Ev değişiklikleri nedeniyle dikkat eksikliği veya öğrenme süreçlerinde kopukluk yaşanabilir.
Sosyal Bağların Zayıflaması
Sürekli okul ya da mahalle değiştirmek çocukların arkadaş ilişkilerini zedeler, uyum sürecini uzatır.
Ortak Velayetin Hukuki Karmaşası
Ortak velayet, karar alma süreçlerinde mahkemeler tarafından da takip gerektirdiği için hukuki açıdan karmaşa yaratabilir. Uyuşmazlık durumlarında kararın neye göre alınacağı net olmayabilir.
Yargı Sürecinin Uzaması
Her konuda mahkemeye başvurulması gerektiğinde süreç hem uzar hem de çocuk açısından yıpratıcı hale gelir.
Hakkın Suistimal Edilmesi
Bazı ebeveynler ortak velayeti eski eş üzerinde baskı kurmak ya da çocuğu manipüle etmek için kullanabilir.
Ortak Velayet Her Aile İçin Uygun mudur?
Ortak velayet uygulaması, her boşanmış çift için uygun olmayabilir. Özellikle iletişim sorunu olan, geçmişte şiddet yaşayan ya da duygusal manipülasyona açık ilişkilerde ortak velayet zarara yol açar. Aile dinamikleri, ebeveynlerin psikolojik yeterlilikleri ve çocuğun bireysel ihtiyaçları bu kararın verileceği süreçte dikkate alınmalıdır.
Uygun Olmayan Durumlar
Taraflardan birinin psikolojik sorunları varsa veya sürekli çatışma hâkimse, ortak velayet çocuğa fayda değil zarar getirir.
Bireysel Değerlendirme Gerekliliği
Her ailenin şartları farklıdır, dolayısıyla ortak velayet konusunda genelleme yapmak yerine uzman görüşü ile bireysel değerlendirme yapılmalıdır.
Ortak Velayetle İlgili Tavsiyeler
Ortak velayet uygulamasına geçilmeden önce aile danışmanları veya psikologlardan destek alınması oldukça önemlidir. Uyumlu bir sistem kurmak adına yazılı bir anlaşma yapılmalı, iletişim net olmalı ve çocuğun psikolojik ihtiyaçları ön planda tutulmalıdır.

Profesyonel Destek Alınmalı
Uzmanlar eşliğinde hazırlanan velayet planları çocukların zarar görmesini önleyebilir.
Yazılı Anlaşma Yapılmalı
Ebeveynler arasında olası anlaşmazlıkları önlemek için kararlar yazılı hale getirilmelidir.
Ortak Velayetin Zararları Tablosu
Zarar Türü | Açıklama |
---|---|
Psikolojik Etki | Güvensizlik, aidiyet eksikliği, kaygı bozuklukları oluşabilir. |
Eğitim ve Sosyal Hayat Aksaklığı | Sürekli yer değişimi, okul başarısı ve arkadaş ilişkilerini etkiler. |
Ebeveynler Arası Çatışma | Karar alma süreçlerinde anlaşmazlık çocuğu psikolojik olarak yorar. |
Hukuki Karmaşa | Uyuşmazlıklar nedeniyle mahkeme süreçleri uzayabilir. |
Suistimal Riski | Ebeveynlerden biri çocuğu diğerine karşı koz olarak kullanabilir. |
Sıkça Sorulan Sorular
Aşağıda “ortak velayetin zararları” ile ilgili sıkça sorulan sorular ve yanıtları yer almaktadır:
Ortak velayet çocuğun psikolojisini nasıl etkiler?
Ortak velayet sırasında çocukların iki farklı ev ortamına adapte olmaları zor olabilir. Bu durum güven eksikliği, kaygı bozukluğu ve sosyal izolasyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir.
Ortak velayet eğitimi etkiler mi?
Sürekli ev değiştirme ve farklı ebeveyn kurallarına uyum sağlama süreci çocuğun ders başarısını olumsuz etkileyebilir. Bu da dikkat dağınıklığı ve öğrenme güçlükleriyle sonuçlanabilir.
Ortak velayet uygulanması yasal olarak zorunlu mu?
Hayır, Türkiye’de ortak velayet yalnızca tarafların anlaşması ve mahkemenin uygun bulması hâlinde uygulanabilir. Zorunlu bir uygulama değildir.
Her boşanma durumunda ortak velayet uygun olur mu?
Hayır, iletişim kopukluğu yaşayan, geçmişte şiddet vakaları olan veya sürekli tartışan ebeveynler için ortak velayet önerilmez. Çocuğun yararı öncelikli olmalıdır.
Ortak velayet çocukla bağ kurmayı zorlaştırır mı?
İki taraflı eşit zaman paylaşımı bazen çocukla olan duygusal bağı zayıflatabilir. Çocuk taraflar arasında bölünmüşlük hissedebilir.
Ortak velayet kararında çocuk görüşü alınır mı?
Evet, özellikle 12 yaşından büyük çocukların görüşleri mahkemeler tarafından dikkate alınır. Çocuğun psikolojik durumu ve tercihi önemlidir.
Ortak velayet anlaşmazlıklarında ne yapılmalı?
Anlaşmazlık durumlarında aile mahkemesine başvurulabilir. Taraflar arasındaki iletişimi sağlamak amacıyla bir uzmandan destek alınması da önerilir.